28.05.2011

Aynı Güneşin Çocuklarıyız:))


Blogumu seviyor ve düzenli olarak zaman ayırıyordum. En son paylaşımımın üzerinden bir ay geçmesine rağmen bir yenisini ekleyemedim. Biraz önce fırsat bulup blogumu açtığımda yeni izleyicilerimin geldiğini gördüm. Merhabalar efendim! Hoşgeldiniz demek istedim kendilerine de! Zamanlarını alabildiğim tüm arkadaşlara aynı jesti yapmıştım...
Bloglara uğrarız da izleyici olma zahmetine katlanamayız nedense? Blogumda istatistiklere düşen geçen haftanın okuyucu sayısı şöyle olmuş:
Türkiye 74
Slovenya 4 (Slovenya'dan hiç okuyucum olmamıştı)
ABD 4
Rusya Federasyonu 1
Ukrayna 1
Yarısının beğenisini kazanıp, izleyici kitlemize katıldıklarını düşünmek bile heyecanlandırıyor insanı...
Dünyanın Kuzeyindeydim geçen ay, hemen akabınde ülkemin doğusuna uzandı yolum. İsveç ve Diyarbakır izlenimlerimi yakın zamanda paylaşmak isterim sizlerle de. Varlık nedenim olarak kabul ettiklerim; büyümeye başlayınca önce eğitim, sonra iş, daha sonra da eş derken, yuvadan uçuverdiler zamanı gelince! Bu kadar uzak ve de bu kadar ters yönde uçuşlarını noktalamalarına ne demeli? Bilemiyorum! Kader demek, en kestirme ve en kolay yolu olsa gerek:))
Sevgilerimle, daha detaylı paylaşımlarda buluşmak üzere, şimdilik hoşça kalın dostlar:))

1.05.2011

Türkiye Laiktir; Laik Kalacak!

Ülkelere Göre Sayfa Görünümleri

Türkiye 6.220


Amerika Birleşik Devletleri 348


Almanya 82


Rusya Federasyonu 37


Güney Kore 32


Japonya 18


Hollanda 16


Avustralya 14


Hırvatistan 11


Fransa 10

Zaman en değerli varlığımızsa; bloguma zaman ayıranlara içten teşekkürlerimi sunarım, sevgilerimle:))

İstatistiklere göre en son bloguma zaman ayıranların sayısını paylaşma nedenim yakın geçmişe kadar bloglarımız engellenmişti, bunca kişi bireysel emekleriyle, hiç reklamsız fikir alışverişinde buluşmanın bir yolunu buluyorsa, bulabiliyorsa; blogumun yanıbaşına özenle araştırıp, seçtiğim ATATÜRK'e ait fotoğrafın açılmasının engellendiğini gördüğümdendir!
En kısa zamanda daha güzelini bulup, paylaşırım:))

BÖYLE BİR LİDER DÜNYAYA YAKIN ZAMANDA GELİR Mİ SANIYORSUNUZ? Basit engellemelerle ATAMIZI bize unutturabileceğinize mi inanıyorsunuz? Sağlığında kendisinin putlaştırılmasını engelleyen bizzati kendisi değil midir?
ATATÜRK GELECEKTİR
ATATÜRK AYDINLIK YARINLARDIR
ATATÜRK ASLA UNUTTURULAMAYACAK BAŞARILARIN MİMARI VE ÜSTADIR!

İlkelerinizi Yaşam Çizgim Yapmanın Onurunu Yaşıyorum!
Türkiye Laiktir; Laik Kalacak!
Saygılarımla...
Özenle seçtiğim bu düşüncelerimin altına yerleştirdiğim o güzel resmin engellenmesini anlamlaştırabilmek gerçekten çok zor!

22.03.2011

Orman Kanunları; Sanala Da Sıçradı:((


Okuldaşlarımı, mezundaşlarımı arama düşüncesiyle facebooka üye oldum bir yılı aşkın bir süredir. Epey zaman aldıysa da ulaşabildiğim arkadaşlarım oldu. Onun ötesinde toplumsal duyarlılığı yüksek olan arkadaşlarla sayfamı paylaşıp, yaşanan süreçte haketmediğimiz antidemokrat uygulamalara, kararlara, yaşanmışlıklarımıza göndermeler yapmak, toplumsal sorunlarımızı irdelemek, epeyce zamanımı almaya başlamıştı.
Eee bu durumda birileri boş durmamalıydı ve bizi susturmalıydı. Ve öyle oldu:
'' Şu gün ve şu saatte hesabınıza girilmiştir, eğer bu siz değilseniz lütfen şifrenizi yenileyin'' uyarı mailini dikkate aldım ve face hesap şifrem, mail şifrem ele geçirildi. Hesabıma, maillerime ve de msn ime erişemez oldum!
Şifre değiştirme olayının sadece kendi sayfa hesabımızdan yapılması gerektiğini bile bile bu gaflete düştüm. Yaklaşık yirmi gündür sayfamın açılması ile uğraşıyorum. Mailim dikkate alındı, şifrem değiştirilip, sayfamın açıldığı maili geldi facebooktan. Ancak bu yeni şifreyle de açılması gereken sayfam yerine:
'' Bu güvenlik testini tamamlayın, lütfen'' sayfası açılıyordu.
Birkaç kez denedim, sayfama ulaşamayınca galiba böyle olacak deyip, bana yeni verilen şifreyi girdim ve o da hackerlendı! Mail şifremi paylaşmadan aynı adresten yeni bir şifre ve daha kalıcı bir çözüm talebinde bulundum. Bakalım dikkate alınacak mı? Ben inatla uğraşıp sayfama ulaşabilecek miyim? Bekleyip göreceğiz.
Bunları paylaşmamdaki tek neden:
ORMAN KANUNLARI; SANALA DA SIÇRADI! Demek için:((
Faceten tanıdığım ama çok üretken bir arkadaşım vardı. Yakın geçmişte birden paylaşımlarına rastlamaz oldum. Merak ettim, başka bir adresinden kendisine ulaşıp şu maili göndermiştim:

Meloş hocam merhaba, facebooktaki paylaşımlarınız birden kesildi, umarım bir sağlık sorunundan dolayı değildir bu. Gerçi benim hesabım da kilitlendi facete. Üretken ve duyarlı kişiliğinizden dolayı, merakımı paylaşmadan yapamadım, sevgilerimle...
------------------------------------
Ve aldığım yanıt da şöyle oldu:

Selam evet maalesef face hesabım kapandı. Ben de izne çıkardım kendimi bir süre :))İlginize tşkler...

Suya sabuna dokunmazsan; bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın dersen! Hiç başın ağrımıyor değil mi? Ne yazık ki bu sanala da sıçramış durumda. Sıradan bir vatandaşsan bile söyleyecek sözün varsa! Söyleme cesaretini de gösteriyorsan, hemen birilerinin hedef noktası haline geliyorsun ve susturulmanın çareleri aranıyor...
Benim veya face sayfası kapanan arkadaşlarımın TEK KUSURCUĞU BU GALİBA!
YAŞADIKLARI HAYATA DUYARSIZ KALAMAMA; SORGULAMA, FARKINA VARMA, FARKINDALIKLARI ARTIRMAYA ÇALIŞMA...
HEPSİ İNSAN OLMANIN GEREĞİDİR OYSA!
SAĞLIKLA, SEVGİYLE, DOSTLUKLA KALIN...

19.03.2011

Dostlar Merhaba...


Dostlar Merhaba...
Yüreği aydınlıktan yana atan güzel dostlarımla, paslaşmaktan alıkonuldum bir süredir artniyetli insanların, kötü amaçlı girişimlerinden dolayı. Boş bulunup facebooktan gelmiş gibi kabul ettiğim bir mesajı tıkladığım için hesabıma, mail adersime, MSN ime ulaşmaz oldum. Mailimdeki yazılarım ve resimlerime ulaşmaz olmam, biraz da olsa üzdü beni ya sağlık olsun...
Kendi sayfamızın dışında asla şifemizi değiştirme gafletine düşmemek gerek. Bazen insan boş bulunuyor, nutku tutulmuşçasına çok iyi bildiği bir yanılgıya düşebiliyor işte. Benim de yaşadığım bu! Yazışmalar sonunda yeni bir mail adresiyle sayfamı yetkililere açtırdım güya! Cuma gününden beri tüm maillerinizi açıp okuyabiliyorum, maillerimden ancak halen sayfama erişemiyorum:((
Durumu tekrar bildirdim, ne zaman dikkate alınır, bekleyip, göreceğiz...
Biraz önce mesaj haneme gelen bir paylaşımdan çok duygulandım ancak ben mesaj yazamıyorum, face sayfam açılmıyor ki:((
Belki bloguma gelirsiniz yaşadığım süreçten haberdar olur ve de asla kendi hesap sayfanızın dışında facebooktan gelmiş gibi görünse de şifrelerinizi benim gibi değiştirme gafletinde bulunmazsınız, ne diyeeeemmm, özledim sizleri:))

GELEN BU ANLAMLI MESAJI BEN DE BLOGUMDA YAYINLAYIP; BİRİLERİNE ULAŞABİLMEYİ ÇOK ANLAMLI BULUYORUM. Kalemlerinizi hazırlayın! Mesajdaki duyuru aynen şöyle dostlar:

Türkiye Gazeteciler Sendikası Genel Başkanı Ercan Sadık İPEKÇİ, Gazeteci Mustafa BALBAY ve Tuncay ÖZKAN'ın birlikte tutuklu tüm gazeteciler adına, oyuna özel yazdıkları mektubu okuyacak.
"SAKINCASIZ", İzmirli tiyatroseverlerle buluşacak

27 yıl aradan sonra ilk kez Ankara’da oynanan Uğur Mumcu’nun Sakıncasız adlı oyunu 25 Mart Cuma günü İsmet İnönü Sanat Merkezi'nde İzmirli seyircilerle buluşacak. Oyunun İzmir gösteriminde tutuklu gazeteci Mustafa Balbay ve Tuncay ÖZKAN da cezaevinden yazacakları mektupla oyunun kadrosuna dahil olacaklar.

27 yıl aradan sonra ilk kez Ankara’da oynanan Uğur Mumcu’nun Sakıncasız adlı oyunu 25 Mart Cuma günü İzmirli seyircilerler buluşacak. Oyunun İzmir gösteriminde tutuklu gazeteci Mustafa BALBAY ve Tuncay ÖZKAN da cezaevinden yazacakları mektupla oyunun kadrosuna dahil olacaklar.

Ege Kültür Sanat Platformu ve Mavi Sanat iş birliğiyle 27 yıl aradan sonra yeniden sahnelenen Sakıncasız, Uğur Mumcu’nun baskılar dolayısıyla 10 oyundan sonra perde kapatan ve besleme basını konu alan oyunu olma özelliği taşıyor. 25 Mart’taki oyun için Mustafa Balbay ve Tuncay Özkan’dan tutuklu tüm gazeteciler adına bir mektup rica ettiklerini söyledi. Mektubu da oyunun sonunda Türkiye Gazeteciler Sendikası Genel Başkanı Ercan Sadık İpekçi okuyacak” dedi.
MUSTAFA BALBAY, SAKINCASIZ’IN KADROSUNA DAHİL OLACAK

Ege Kültür Sanat Platformu’nun Basın Koordinatörü Gülsüm Sarıkaya Balbay’dan gelecek olan mektubun oyun içerisindeki yerini şu sözlerle açıkladı:

“Oyunda hiç açılmayan bir mektup var, Mustafa’dan gelen bir mektup. Mustafa içeride tutuklu ve ana karakter dönek gazeteci Güven İnan’ın eskiden solculuktan arkadaşı, düşüncelerinden dolayı içeride yatan birisinden. Ana karakarakter mektubu açamıyor hatta mektubun zarfından bile çok korkuyor çünkü mektup geçmişiyle yüzleşmesi demek. O yüzden finalde o mektubu açacağız.”.

SEYİRCİLER SİYAH BANT TAKACAK, KALEMLERİNİ BALBAY ve ÖZKAN'a GÖNDERECEK

Sakıncasız’ı izlemeye gelecek olan seyircilere girişte susmayı sembolize eden siyah bant dağıtılacak. Sarıkaya bantın gerekçesini, “Önce gazeteciler sonra toplumun değişik kesimleri artık bir şey söylemekten, görüşlerini açıklamaktan kaçınır hale geldi” diye açıklarken, Oyunu izlemeye gelecek olan akademisyenlerden, demokrat insanlardan, gazetecilerden, aydınlardan da kalemlerini, girişe koyacakları şeffaf parmaklıkları olan bir kutunun içine bırakmalarını isteyeceklerini belirtti. Sarıkaya, “Bilgileri paylaştıkları kalemi, bilginin sembolü olarak, demokrasinin sembolü olarak şeffaf parmaklıkları olan bir kutunun içine atacaklar. Kalemler toplanıp bir dahaki duruşmasında Mustafa Balbay ve Tuncay Özkan'a İzmirli aydınların, demokratların hemşerilerinin kalemleri olarak gönderilecek” dedi.

Biletler İsmet İnönü Sanat Merkezi Gişesi, Kızlararağası’nda Deniz Kitabevi’ ve Biletix satış noktalarında satışa sunuldu. Bilgi ve iletişim için telefon numarası:
0 232 445 21 12
Sevgiyle, sağlıcakla, dostluklarla kalın efendim:))

Sizce, Geri Dönerler mi?


17 Mart'ta Sayın Süheyl Batum'a bir mail gönderdim. Aynı gün 0 312 207 40 32 numaralı telefondan da sekreterini arıyarak, Süheyl Hocamızın maillerine bakamamasının çok normal olacağı bir süreçteyiz. Kendilerine suheyl.batum@chp.org.tr adresinden gün içinde bir mail gönderdim, siz sekreteriyle de konuyu paylaşmak istedim, dememe çok ilgili ve kibar bir sesle yanıt aldım. Telefon numaramı alarak, teşekkür ederek bu konuşmaya noktayı bırakırken karşı taraf, ben de:
- Olumlu veya olumsuz olması hiç önemli değil ancak geri dönmenizi çok önemsiyorum hanımefendi, iyi günler.
Diyerek telefonumu kapattım. Sizce de geri dönerler mi acaba? Olumlu veya olumsuz olması hiç farketmeyecek, geri dönseler de dönmeseler de gelişmeleri, bu paylaşımımın altına ekleyerek, sizlerle de paylaşacağım.
Sevgiyle kalın dostlar:))
Mail metnim aynen şöyleydi, buraya kopyalıyorum:
Sayın Süheyl Batum;
Milletvekilliği aday adaylığı başvuru kurallarını en geç açıklayan CHP oldu. Kadının üzerinden yapılan siyasetle, toplumda zaten ikinci sınıf vatandaş olan kadını, bir de eve kapatma girişimlerinden çok rahatsızlık duymaktayım.
Dediğiniz gibi kadın, genç ve engellilerin dosya ücreti biz emekçilerin de altından kalkabileceği değerde olsaydı. Aday adaylığı başvurumu yapmak istiyordum.
PM kararınıza göre belirlenen kadınlar için 2000. 00 TL düşündürücü, çünkü yok!
Siyasetin, zenginlerin ve erkeklerin tekelinde olmasını şidettle kınıyorum.
Eğer taksitlendirmeyi kabul ederseniz dosya tesliminde ilk 500.00 TL yi bankaya yatırdıktan sonra, aday sıralamasında yer alamasam da, geri kalanını üç aylığımdan üç ayrı takside bölerek ödemeyi kabul ediyorum.
Emekli olunca ilçe örgütümde kontenjendan değil, bizzat ilçe kongresi çalışmalarına katılarak, üç dönem tarafıma verilen eğitim sekreterliği sorumluluğum oldu. 18.Nisan.1999 daki genel seçimlerde, son anda görevimden istifa ederek Tire'den CHP Belediye Başkan Aday Adaylığımı açıklamıştım. İkinci bir aday adayı çıkmadı zaten, üzgünüm çok uzakta da olsa kazanmanın adına yeşil ışık yokken erkekler elini taşın altına sokmayacak kadar akıllılar:((
Bu sorumluluğu partili olmanın gereği göğüslemeye karar vermiştim. İlçem sağın kalesi konumundadır, benden sonraki 2 dönemde üst üste Bakanımız Halil Çulhaoğlu'nun adaylık sürecinde bile biz belediyeyi alamamıştık.
En son yerel seçimlerde de İzmir'de CHP adına belediyeyi alamayan tek ilçe olarak Türkiye'nin gündemine gelebilmiştik:((
Kadınsız demokrasi olmaz; % 9 temsille de kadın zaten var sayılmaz.
''Atatürk Türkiyesinde bunun % 50 olması gerekir'' tarafınıza ait bir söz...
Gerçekleşmesi umuduyla, saygılarımı sunarım.
Sizi takdirle takip ediyor ve CHP adına aldığınız sorumluluktan dolayı, gurur duyuyorum.
Aktif çalıştığım dönemlerde de aynı saygı ve duyguyu Sn. İnal Batu ve Sn. Hakkı Akalın için duyuyordum. Kendileriyle birlikte çalışma olanağı bulmam onurumdur.
Belediye Başkan Adaylığım içinse çocuklarımdan öteye torunlarıma bırakacağım miras olarak algılıyorum demiştim.
Kazanamayacak noktadaki adaylık sorumluluğuma!
'' kurbanlık koyun'' yaklaşımını yapanlara karşı...
Geriye sayım başladı, taksitlendirmeyi kabul etmeniz halinde, başvurumu yapmak istiyorum.
TÜRKİYE LAİK, DEMOKRAT VE DE HUKUK DEVLETİDİR!
Öyle de kalması adına, Cumhuriyet Kadını olarak sonuna kadar mücedelenin içinde var olacağım.
Temsil hakkımı kullanamasam da...
Saygılarımla!