20.01.2010

Kardelenlerin Anasına Saygılarımla...

Rahmetli Türkan Saylan ile bir telefon görüşmem olmuştu. Şu kadarını sizinle paylaşmak istiyorum ki; organizasyon gücü süper bir kadındı. Emeklilik ikramiyemle kendime küçük bir iş yeri açmayı düşündüm ve dört ay sonra çocuk ayakkabısı üzerine bunu gerçekleştirebildim. Altı yılın sonunda terslikler üst üste geldi; buraya kadarmış demek zorunda kaldım.
Mal canın yongası misali elimde kalan ayakkabıları evime taşıdım. Serisi kırık batık geminin malları diye yaklaşıp, bir şekilde paraya dönüştürmek istedim, olmadı. Bir süre sonra bir kaç farklı kişiyle görüşüp, bu konumumu paylaştım, yardım mahiyetinde dağıtımı konusunda güç istedim kendilerinden, sonuç alamadım.
Ve bu durum benim gerçekten sinirlerimi yıpratacak konuma gelmeye başladı. Bu düşünceme çözüm bulmak için gene bunu iş edindim, sonuç alamadım. ÇYDD İzmir Şubesine telefon edip, onlarla da konumumu ve düşüncemi paylaştım. Şahsen tanımıyorum, Gönül Hanım ile muhatap olmuştum. Beni dinledikten sonra bana:
- Keşke yarım saat önce arasaydınız hocam! Türkan Hanım buradaydı, dediler.
- Türkan Hanım ile yüz yüze görüşmeyi gerçekten ben de çok isterdim ama sonuçta buyurun gelin yüz yüze görüşün deseniz bile, hemen gelecek yakınlıkta değilim İzmir'e. Siz madem şube başkanısınız, size iletmiş olayım, geri dönmenizi bekleyeceğim. İki gün içinde geri dönmezseniz de ben kararlıyım, bir başka alternatifi değerlendirmem gerekecek, size iyi günler dedim.
Gönül Hanım teşekkür etti, iyi niyet dileklerinin ardından telefonu kapatmıştım. Aynı günün akşamüstünde telefonum çaldı ve arayan TÜRKAN SAYLAN'DI!
Bu ne duyarlılık, bu ne tez canlılık, bu ne güzel bir organizasyon becerisidir ki! Kısa sürede kargo elemanları geldi, gereği yapıldı, Hocamın uygun gördüğü şekilde, en çok ihtiyacı olduğunu düşündüğü çocuklara bunları dağıtmak için evimden teslim aldırdı.
Nur içinde yatsın; rahmetli ile böyle bir dayanışmamız olmuştu.
Bunun açıklamasını yapamıyorum. Bir gece kâbus görerek, ter içinde uyandım, gördüğüm rüyadan çok etkilenmiştim. Kıyafetimi değiştirecek kadar yoğundu terleme olayı. Ertesi gün biletim rezerve edilmiş ve benim İstanbul'a gitmem gerekiyordu. Bu uykusuz gecenin sıkıntısından sonra yatarken saate baktığımda, üç saat sonra kalkmam gerektiğini düşündüğümde, yorgun bir gün olacak diye aklımdan geçirmiştim. Uykusuz bir gecenin ardından yola çıkmak zorunda kalacaktım çünkü.
O üç saat de uykum istediğim düzende olmayınca, neti açıp günlük gazetelere bakarken. Sayın SAYLAN'IN ölüm haberiyle çok üzülmüştüm! Asıl ilginç olansa:
Bu saatten sonra ki üç saatlik uykuyla günüm epey yorucu geçer dediğim, saatten sadece beş dakika önce Sayın SAYLAN'IN nette ölüm haberini ve saatini okurken de şok olmuştum.
O gün İstanbul'a gittim ve ertesi gün de Rahmetli SAYLAN'IN cenaze törenine katılmak bana da nasip olmuştu.
Nur içinde yatsın rahmetli SAYLAN; ben bu tesadüfle o gün şok olmuştum, aklıma gelince de hala şaşırıyorum...

Tümtepe Köyü İ.Ö.O - Orada bir okul var uzakta... Gitmesek de ...Boyner Büyük Mağazacılık /, Tarih: 26.03.2007. Ayakkabı, Karşılayan: Kadriye Çoşar /, Tarih: 17.09.2008. Bu okula destek yapmak istiyorum! ...
Sonra ÇYDD adıma nette böyle bir sayfa açtığını gördüğümde;
Çok mutlu olmuştum:)

Hiç yorum yok: