KAPAK OLSUN SİZE denilircesine…

Banu Avar’ın yakın geçmişte bir paylaşımı vardı. Çocuklara yönelik bir yarışmayı eleştiriyordu. Facebookta 450 den fazla tık alan yazısında 80 e yakın kişi de yorum yazıp, konu üzerinde görüş bildirirken, verilmek istenen mesajı anlamayıp:

‘’İyi de siz izlememiş olsanız nasıl bu kadar net yazabilirsiniz ki? İzlediğiniz programı eleştirmenizi anlayamadım!’’

Şeklinde yoğunlaşan tepkiler oluştuğunda üzülmüştüm…

Bende bir terslik var insan cidden buna üzülür mü? Evet, ben bunu engellemeyi öğrenemedim ve üzülüyorum, içim acıyor…

İşi gereği izleyip, toplumu aydınlatmak ve bazı tuzaklara karşı korumak için izlemiş olmasın, demiştim.

İki gruba ayrılıp Avar’ı savunan ve yarışmayı eleştirenler, Avar’a saldıranlar, kıyasıya eleştirenler arasında epey bir zaman harcamıştık…

Elimle tv kumandasının buluşmadığı süreç neredeyse bir yıla yaklaştı. İzleyip, etkilenmektense, izlememenin daha doğru olduğunu gördüm biraz önce, canlı bir yarışma programına katılmış bir çift üzülerek söyleyecek olursam öğretmendiler! Programın sunucusu bir heyecanlı, sormayın gitsin. Yarışmacılar final sorusuna gelmişler ve masada 450.00 YTL var. O para karşısında, o çiftin sevinç davranışlarıyla ekrana kilitlendim. Üzülmemek elde değil 7. soruda yakalamışım.

Hangisi E.T nin Yeşilçam uyarlamasıdır?

a- Badi

b- Tarup

c- Sabu

Soru hakkında hiçbir bilgim yoktu, yarışmacılar da bu konuda çok dürüst davranıp atacaklarını söylediler. O an kendilerine ait olan paranın iki şıkka bölünmesi hakkını kullanıp Badi şıkkına yatırdıkları 200.00 YTL yi kurtardılar. Hiç yoktan iyidir moraline bürünüp. Heyecanla sekizinci soru geldi.

a- Elvis Presley

b- Halit Kıvanç

Hangisi daha küçüktür?

Soru ve davranışlar karşısında içim acıdı, kaslarım gerildi ama sonuna kadar izlemeye karar vermiştim meğer bu zaten son soruymuş. Azad olmuştum bir şekilde. Bu soru karşısında şöyle bir tepki bekledim:

- Paranız da, şarlatanlığınız da, tuzağınız da, kurnazlığınız da sizin olsun! Biz geldiğimize pişman olduk, bari tepkimizi koyalım kararına vardık.

Deseler ve stüdyoyu terk etselerdi, çok daha onurlu bir davranış sergilemiş olurlardı sanırım. Ama öyle olmadı tabi ki çünkü onlar nereye, niye gittiklerinin bilincindeydiler ve çok normal karşılamanın ötesinde yarışmaya kaç parayla başladıklarını bilmiyorum ama geriye kalan 200.00 ü kurtarmanın heyecanıyla, eğildiler, büküldüler. Sevgili öğretmenim heyecanını eşinin omzuna başını koyarak, kafasını çevirerek, masada kalan son parayı alacaklar mı? Yoksa o da mı gidecek? Ellerinden kaygısından kaynaklanan bir heyecan rüzgârı estirirken, arada:

‘’önemli olan yarışma kazanıp, kazanmamanın da önemli olmadığını da vurgulayarak!’’

Ama nedense ağızdan çıkan ikinci şıkla, davranışlar hiç örtüşemiyordu!

23 Kasım Öğretmenler Günü öncesi bu gördüklerim karşısında ben evimde daha fazla ezilip, üzülmüştüm!

Beyefendinin söyledikleri de çok ilginçti:

- İki gündür buradayız sanki kırk yıllık dostlarımızmışsınız da bir şekilde görüşme imkânımız olmamış da bu uzun sürecin ardından, kavuşma anımızmış gibi bir duygu yaşattınız bize. Tüm ekip çalışanlarından, stüdyodaki herkesten çok ama çok memnun kaldık. Bu bile yeter artar, kazanmak çok da önemli değil. Bu sıcaklığınızı çok takdir ettim, diyordu…

Bahsedilen ekip, bu insanların zamanını alabiliyor ve kanalın parasının yarışmacılar tarafından kazanılıp, kazanılamayacağının hesabını yapacak değiller herhalde ki sonra öğrendim daha hiç kazanan olmamış! Stüdyo sırasını bekleyen yarışmacı adaylarıyla dolu, masanın üstünde paralar!

Sorular resmen hakaret sayılır. Komik bir yarışma formatı olur ve yanıtlar atılabilinir, bu kadar onur kırıcı olmaz! Gerçekten sorular bilgiye yönelik olur, yarışma kazanılır veya kaybedilir amenna. Programda insan onuruyla oynanmamış olunur. Sıra geldi ahir et sorusunun yanıtına.

Hangisi büyük?

Arada bir gün veya bir saat farkı bile olsa, büyüklük küçüklük konusu geçerlidir. Kimler arasında? Elvis Presley ve Halit kıvanç!

Bunun bilgiyle bir ilişkisi olabilir mi? Bayağı bir yaşın üzerinde olan iki öğretmen, bu sorularla yarıştırılabilinir mi? Yarıştırılırsa kimler bundan, nasıl bir zevk alabilir?

O anda istediği şıkka parayı bırakabilme hakkına sahip bu yarışmacılar, paralarını Elvis Presley’ den yana kullanmaya karar verdiler ve heyecan müziği eşliğinde maalesef o ellerinde kalan son paraları da masada açılan kapağın içine düştü!

KAPAK OLSUN SİZE denilircesine…