17.12.2009

Çözüme Giden Yol!

Ya; Bana Ne Deseydim!



14 YAŞINDAKİ TİRELİ GENÇ KIZ ÖZGE’NİN VE AİLESİNİN YAŞADIĞI DRAM, İLKÖĞRETİM ÇAĞINDA NİŞANLANMASI SONUCUNDA ORTAYA ÇIKMIŞ VE BÜYÜK YANKI UYANDIRMIŞTI. GAZETEMİZ BÜYÜK TİRE İLE YENİ ASIR GAZETELERİNDE KONUYLA İLGİLİ ÇIKAN BİRÇOK HABERLERİN SONUCUNDA, SEFALET İÇERİSİNDE YAŞAYAN AİLEYE YARDIMLAR AKAMAYA BAŞLADI
22 Ağustos 2009 tarihinde yayınlanan gazetemizde, Tire Şehit Ali İhsan Kalmaz İlköğretim Okulu 7. Sınıf öğrencisi 14 yaşındaki genç kız Özge Karabağcı’nın, nişanlanma haberi ile ortaya çıkan ve büyük yankı uyandıran olay sonrasında; Karabağcı ailesinin içinde bulunduğu sefalet koşulları gözler önüne serilmiş ve vicdanları sızlatan bu hikâye duyarlı kişileri harekete geçirmişti.
Yaşanan aile dramını, gazetemizin de ortaya koyduğu gibi, kararlılıkla gündemde tutmaya çalışan usta gazeteci Yeni Asır Gazetesi Tire temsilcisi Nadir Uysal’ın objektifine yansıyan, “Özge’nin kara tahtaya, ‘Ailemi Parçalamayın’ yazılı fotoğrafının bulunduğu aynı başlıklı haberin” yarattığı etki; yine gazetemizin tek bayan köşe yazarı olan emekli öğretmen, usta kalem Kadriye Coşar’ın konuyla ilgili çeşitli iş adamları, dernekler ve Kaymakamlık başta olmak üzere ilçe yöneticilerine yaşanan dramı anlatmaya çalışma çabaları, güzel sonuçlar vermeye başladı.
YARDIMLAR AKMAYA BAŞLADI
Yayınlanan haberlerin ve köşe yazılarının etkisi, büyük bir emekle ortaya konan çabaların sonucunda çözüme giden yolda ışığın verdiği aydınlık görüldü nihayet. Özge ve beş küçük kardeşinin yaşadığı, insanı hüzünlendiren drama el uzatan vicdan sahibi kişiler ve yöneticiler; nihayet yardım elini bu mazlum aileye uzattı. Özge’nin öğrencisi olduğu Tire Şehit Ali İhsan Kalmaz İlköğretim Okulu Müdürü Engin Seringül’ün önemli katkılarının olduğu bu yardım sürecinde, gelen yardımlar şöyle.
İzmir Büyükşehir Belediyesi Meclisi’nin AK Parti grubuna üye bazı meclis üyeleri, Özge’yi ve ailesini yaşadığı yerde görmek için Tire’ye geldiler ve Özge’ye her ay 200 liralık burs, ailesine her ay düzenli olarak yardım vereceklerini vaat ettiler. Grup ayrıca beraberinde getirdikleri gıda ve giysi yardımları ile bir miktar nakit parayı aileye teslim ettiler.
Yine hayırseverliği ile bilinen ve Tiremize güzel bir ilköğretim okulu kazandıran Tireli iş adamı Rasih Kirazoğlu, ailenin Karacaali semtinde yer alan viraneye benzeyen tek odalı barakasını yenileyip ekler yaptıracağı sözünü verdi.
Tire’nin mülki amiri Kaymakamımız Hüseyin Ergi’nin de konuya yakın ilgi göstermesi, ailenin dramına sahip çıkması bir başka önemli yardımdı. Kaymakam Ergi, hayırsever Kirazoğlu’nun aile için uygun bir şekilde oturulur bir vaziyete getireceği evin inşaatının tamamlanmasından sonra, gerekli olan ev eşyalarının Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı tarafından karşılanacağını sözünü vermişti.
Büyük Tire Gazetesi Muhabirlerinden: Kamuran Kızılboğa

Hikayenin özü, sözü böyle başladı.
Kamuran Kızılboğa'nın haberinde belittiği gibi zor şartlar altında, sanki hiç çözülemeyecekmiş gibi geçerken süreç! Olayın üzerinde ille de bir çözüm olmalı kararlığımız sonunda, güzel şeyler yaşamaya başladık. Bizden öteye öyküye tanık olanların bile yüzlerini gülümsetebildik:))
Sizinle bir kaç gün önce öğrendiğim bir atasözünü paylaşmak istiyorum.
Bu Kızılderili Atasözü der ki:

Dünyada bir tek çocuk bile kalsa; bütün yetişkinlere analık, babalık sorumluluğu düşer!
Bu yaklaşım sonucunda biz, Özge'nin yaşadığı insanlıkla bağdaşmayan  bu durumuna çare olmaya çalıştık.
22.08.2009 da bu nişan olayı Buyuk Tire Gazetesinin ötesinde, Ulusal Basında da yer almıştı. Çözüm tabii ki bu olamaz ama kökten çözümlere ulaşasıya kadar lütfen her birimiz, bulunduğumuz yerlerde, içimizi acıtan bu tür olaylar karşısında ''bana ne!'' nin yerine ''ben ne yapabilirimi'' koyarak daha duyarlı davranmaya çalışalım. Sitemin içindeki 19.09.2009 Tarihli ''KİMSESİZLERİN KİMSESİ'' başlıklı yazımdan, olayın öncesini de görebilirsiniz...
Bir eve bile kira ödemeden, barınma olanağımız yoksa; bu yaşama hepimizin ödeyeceği bir kirasının olduğunu da unutmamak gerekmez mi? 
Emekliyim, bu güne kadar hiç kimseden, hiç bir talebim olmadı. Öyle ki yıllarca ulaşım sıkıntısı çekerek, üstelik hep aynı köyde ilkokul öğretmenliği yaparak, aynı yerden emekli oldum...
Kendim için hiç bir talebim olmasa da! Özge'ler için kapıları çalmaktan, taleplerde bulunmaktan hiç sıkılmıyorum; boynumun borcu sayıyorum...

Hele de bir kaç ay sonra, bir üstteki fotoğrafta gördüğünüz gibi, bu güzel çocuğumuzun gözlerinden bantlar çıkarılacak!
Ailece hiç hayalini bile kuramayacakları kadar güzel bir eve kavuşup, yepyeni eşyalarla donatılıp; kollarınıysa sevinçten uçucakmış izlenimi verecek şekilde, açacaksa!
Uçurumun kıyısından düşmek üzereyken, kendisine uzanan ellere tutunarak! Umutlanması, mutlanması için çalınmayacak kapı tanımamak gerekir!
Ben umudumu yitirdiğim anda, İlçe Kaymakımımın kapısını çalarak:
Sosyal Devleti aradığımı söylemiştim!
Şimdilerde polis olma sözü veren Özge, derslerine dört elle sarılıp, notlarını yükseltme gayretinde:))


Siteme konukluğunuz devam ettiği sürece; yaşanmışlıkların öykülerini, sizlerle severek, paylaşmaya devam edeceğim; saygılarımla hoşça kalın!
Desem de sizin arayı fazla açmadan, gene konuğum olmanızdan memnun olacağımı da anımsatmış olayım:))
SEVGİLERİMLE:))

Hiç yorum yok: